Translate

30 Kasım 2013 Cumartesi

Sosyal İnovasyon ve Validebağ Korusunun Ağaç Türleri

Sosyal İnovasyon
İnovasyon (yenilenme); ekonomik fayda gözeterek farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamaktır. Örneğin;
Bir firma, yıkandığında buruşmayan, dolayısıyla da ütü gerektirmeyen kumaş geliştirip, üretir ve satarsa inovasyon yapmış oluyor. 
Diğer bir firmanın daha iri, bol ürün veren, hastalıklara dayanıklı domates üretmek için domates tohumlarını geliştirmesi de inovasyondur. 
Sosyal inovasyon ise sosyal amaçlar gözeterek var olan toplumsal, kültürel, ekonomik ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretmek ve bunları hayata geçirmektir. 
Gezi olayları sosyal inovasyona örnek sayılabilir mi acaba? 
Çapulcular; özgürlükçü, katılımcı, doğa ve insan merkezli, emir-komutasız, kendi kendine örgütlenen çok kesimli, çok fikirli, çok renkli...
Bireysel taleplerini dile getirirken toplu­mun önemli bir kesiminin özlemlerini ifade ediyor. İstedikleri şeyse var olanın yani “hayat tarzlarının, çevrelerinin ve şehir haklarının” korunması için garanti.
Bence gezi olaylarının sosyal inovasyon olabilmesi için STK (Sivil toplum kuruluşu) olarak örgütlenmesi gerekiyor. 
Aksi taktirde saman alevi olarak kalacak, ancak toplumun çağ dışı dizaynı son hızla devam edecek...
Validebağ Korusunun Ağaç Türleri
Koru'da en çok karşılaşılan ağaç türleri ve fidan dikimi ile ilgili bilinmesi gereken bazı esasları aşağıdaki satırlarda belirtmeye çalıştım.
 
Fidan dikiminden önce, koruda görevli Milli Eğitim Bakanlığı Koordinatörü ile görüşülerek; "fidan türü, dikim zamanı, dikim aralıkları, dikim yeri gibi konularda öneri/yönlendirme/müsaade almamızın yasal zorunluluk olduğunu unutmamalıyız. 
Validebağ korusunun “önceden hazırlanmış esaslara uygun olarak işletilmesini içeren” Amenajman Planında belirtilen bazı hususlar aşağıda belirtilmiştir.
- Dikimlerde ağaç türlerinde boylu fidan kullanılmalıdır.
- Yangın tehlikesini azaltmak amacıyla yol kenarlarında sıra şeklinde geniş yapraklı türler (meşe, kızılağaç, ıhlamur, akçaağaç gibi) dikilmelidir.
- İğne yapraklı türler (ardıç, çam, göknar, ladin, sedir, servi gibi) uzun periyotta (50-100 yıl) yapraklı türlere dönüştürülmelidir.
- Fidanlar; tutma başarısını arttırmak ve yeterli kök gelişimini yapıncaya kadar rüzgar nedeniyle sallanıp kurumasını önlemek amacıyla, özel yapılmış kuşaklar ile üç yönlü olarak ağaç kazıklara bağlanmalıdır.
Saygılarımla

28 Kasım 2013 Perşembe

Dünyanın Sayılı Ülkelerinden "Türkiye" ve Validebağ Korusunun Kuş Türleri

Dünyanın Sayılı Ülkelerinden "Türkiye" 
Dünyadaki trafik kazası kaynaklı ölümlerin yarısı, on ülkede meydana geliyormuş. Bunlardan birisi de malum olduğu üzere Türkiye...
Trafik kazalarının;
Küçük yaşlardan itibaren alınması gereken trafik eğitiminin eksikliğinden,
İlk yardım bilgisinin eksikliğinden, kaza alanında uygun ilk yardımın yapılmamasından ve
Hoşgörü ile saygıdan yoksun iletişimden kaynaklandığı tespit edilmiş.
İlginç olan, söz konusu kazaların önemli bir bölümünün tek aracın yaptığı kazalardan meydana gelmesi. İkinci sırada aynı yönde giden iki aracın yaptığı kazalar var. Zıt yönlü iki aracın çarpışması ise beklenenin aksine çok daha az sayıda.
Demek ki herkes kendi yolunu kendisi buluyor.
Demek ki trafikteki araçlarda, saldım çayıra mevlam kayıra durumu var
Validebağ Korusunun Kuş Türleri 
Koru, göçmen kuşların (toplam 112 tür) ilkbahar ve sonbahar aylarında beslenmek ve dinlenmek için kullandıkları önemli bir alandır. 
Koruyu üreme alanı olarak kullanan 24 kuş türü aşağıda belirtilmiştir.
*  Y: Yerli-Tüm yıl mevcut. Ü: Alanda ürüyor.  YG: Yaz göçmeni-Sadece yazın görülebilir.
Saygılarımla

27 Kasım 2013 Çarşamba

Çöp Toplayıcıları ve Validebağ Korusunu Tehdit Eden Faaliyetler

Çöp Toplayıcıları
Hiç rahatsızlık duymadan çevremize attığımız atıkların doğada yok oluş süreleri o kadar uzun ve tahribatı o kadar fazla ki....
Acaba insanımıza:
Yapılan araştırmalarda; 
Dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50'sinin, son 35 yılda meydana geldiğinin ortaya konduğunu, 
Hızlı nüfus artışının çevre sorunlarının artmasında önemli bir etken olarak görüldüğünü, 
Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artış oranına sahip olduğunu,
Artan nüfus karşısında düzenlemelerin ve planlamaların erken hayata geçirilerek çevre kirliliğinin en aza indirilmesi gerektiğini söylesek...
Çözüm önerisi olarak da;
Geri dönüşüm için atık malzemeleri ayırarak işe başlasak, 
İsrafı önlesek,
Plastik ve köpük ürünlerin kullanımını azaltsak,
Kullandığımız eşyaları tekrar geri dönüştürerek başka şekillerde tekrar kullansak, mesela yoğurt kaplarından çiçek saksısı yapsak,
Pillerimizi çöpe atmasak, biriktirip, okulda veya iş yerindeki pil atık toplama kutularına atsak desek....

Galiba netice alamayız. Çare mi? 
Organik atıkları geri dönüşen atıklardan ayırarak, bunları ekonomiye kazandıran kişilerde; çöp toplayıcıları, çekçekciler, geri dönüşüm savaşçıları....  Nasıl adlandırırsak adlandıralım.
Validebağ Korusunu Tehdit Eden Faaliyetler 
Konu orman olunca yukarıda ifade etmeye çalıştıklarım daha farklı bir anlam kazanıyor. 
Ancak "ormanların maddi, manevi-kollektif-sosyal yararlarının yazılıp çizilmesinin hatta anlatılmasının" insanımızın çevre algısını değiştirmeye yetmeyeceğini düşünenlerdenim.
Saygılarımla

26 Kasım 2013 Salı

Mursi ve Validebağ Korusunu Tehdit Eden Faaliyetler

Mursi'nin günlük siyasetimizde sürekli "demokrasi havarisi" bir rol model olarak sunulmaya çalışılmasını anlayamıyorum. 
Kavramlar bu kadar dejenere yapılabilir mi? 
Mursi;
Kadınların denize girmesini yasaklayan,
Kız çocuklarının dokuz yaşında evlenmelerini yasallaştırmaya çalışan,
Ölen eşin cesediyle sekiz saat cinsel ilişkiye girme 'hakkını' Anayasa'ya eklenmeye kalkışan,
Kadınların pazardan muz alımını yasaklayan,
Luksor'da 58 turist ve dört Mısırlı'nın öldüğü saldırıyı yapan örgütün üyesi Adil el-Hayat'ın aynı yere vali olarak atayan,
Hıristiyanlara ve Şiilere karşı düşmanlığı körükleyen çağ dışı birisi değil mi?
Validebağ Korusunu Tehdit Eden Faaliyetler 

Evcil Hayvanlara Ait Dışkıların Toplanmaması
*Evcil hayvanların bağırsaklarında gelişen bazı solucan yumurtaları dışkı ile etrafa yayılırken; aynı zamanda hayvanların tüyleri arasına da girmektedir. Bunlar hayvanlarla temasta bulunun insanlara çeşitli yollardan bulaşarak enfeksiyona neden olmaktadır.
*Hayvan severlerin, evcil hayvanlarıyla yaptığı gezintilerde, beraberinde poşet taşımasını rica ediyoruz.

Ekmek, Simit, Makarna vb. Atılması
*Yabani hayvanların beslenmesi için atılan yiyecekler iki gün sonra küflenmeye başlanmaktadır.
*Küflü ekmeğin hayvanlara zarar verdiği ispatlanmıştır.
*(Atılacaksa bile) Söz konusu yiyecekleri küçük parçalara bölünerek, az miktarda ve yollardan uzak bölgelere serpiştirmeliyiz.

Doğal Hayatın Korunmasına Özen Gösterilmemesi
            
*Meyve toplarken ağaçlara zarar vermemeli, meyvelerin hiç değilse bir kısmının yabanıl hayat için bırakılmasına özen göstermeliyiz.
*Kuşların yakalanması için tuzak kuranlar görüldüğünde derhal yetkili makamlara haber vermeliyiz. 

Patika Yolların Kullanılması
*Toprağın sıkışarak kelleşmesi; bitki oluşumunu engellemekte, yabani hayvanların yaşam alanı daraltmakta, ağaçları kurutmaktadır.
*Bu sebeple patika yolları kullanmamalıyız.

  Ateş Yakılması, Cam Şişe ve İzmarit Atılması
*Koru; ürettiği bol oksijen ve uttuğu tozlar yanında, içindeki yürüyüş yolları ile ruh ve beden  sağlığımıza önemli katkılar sağlamaktadır.  
*Ayrıca, otsu ve odunsu bitkilerde bağlı kalan tonlarca karbondioksit nedeniyle, az da olsa küresel ısınma ve iklim değişimini olumlu yönde etkilemektedir.
*Yangın doğal felakettir. Tek çaresi dikkatli olmaktır.

Çöp Atılması
                                                
*Gezinti, piknik veya sportif faaliyette bulunurken etrafa poşet, pet şişe, ambalaj kâğıdı vb. atmamalıyız. 
*Koruda yürüttüğümüz faaliyetlerden tasarruf edeceğimiz küçük bir zaman dilimini, çöp   toplamaya ayırmalıyız.

Gürültü Kirliliği Yapılması
                        
*Motosiklet, ATV aracı, model uçak gibi araçların kullanılmasından meydana gelen gürültü; böcekler dahil tüm yabani hayvanların sinir sistemlerine zarar vermektedir.
*Yabani hayvanlar yüksek sesleri hayatlarını tehdit edici bir unsur olarak algıladığından dolayı bulunduğu ortamı terk etmektedir.

Piknik Faaliyeti Yapılması
*Toplu piknik faaliyeti yapmamalıyız.
*Bireysel olarak; koru alanının hiçbir noktasında; ateş yakıp, çay ve yiyecek pişirme biçiminde piknik yapmamalıyız.
*Önceden hazırladığımız hazır yiyecek/içecekleri tükettikten sonra oluşan artıkları beraberimizde geri götürmeliyiz.

   Saygılarımla

25 Kasım 2013 Pazartesi

Nilüfer Konseri ve Validebağ Korusundaki Kamusal Alanlar

Nilüfer Konseri

Delilik biliyorum senle olmak delilik
Takılıp kaldım karşı koymam imkansız
Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla
Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi

İçimde yılgın rüzgarların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri
Doğrusu yanlışı ağrısı sancısı ne varsa yaşanacak
Gözyaşı ayrılık pişmanlık dargınlık hepsi benim olacak

24.11.2013 tarihinde Nilüfer'in Bostancı Gösteri Merkezinde konseri vardı. Tüm yerler doluydu. Getirilen ilave sandalyeler bile yetmedi. Hayranlarını hem şarkılarıyla hem de samimi diyaloglarıyla adeta büyüledi.
Sanat, doğa, spor ve insan sevgisi gibi değerlerin ve günlük yaşamın metalaştırıldığı ve bayağılaştırıldığı günümüzde; topluma mal olmuş böyle örnek insanların daha görünür ve elle tutulur olmasına her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Validebağ Korusundaki Kamusal Alanlar 
Aşağıdaki satırları lütfen "Ağaçla/kuşla/böcekle/yeşille barışık olmayan, şehirciliği yan yana dizilmiş binalar ve duble yollar ve geniş caddeler olarak anlayan, ormanı park zanneden, ağaçlandırmayı sadece fidan dikmek zanneden "iyi niyetli" anlayışın koruyu sürekli küçülttüğünü gözardı etmeden okuyun...
Öğretmenevi olarak kullanılan Adile Sultan Kasrı;
   -Sultan Abdülaziz tarafından Mimar Nikogos BALYAN’a 1853 yılında yaptırılmıştır.
   -Cumhuriyetin ilk yıllarında Yetimler Yurdu (Dar-ül Eytam),
   -1927 yılından itibaren 60 yataklı Verem Hastanesi (Prevantoryum) olarak kullanılmıştır.
Adile Sultan Kasrı
Abdülaziz Av Köşkü,
   -Adile Sultan tarafından Sultanın dinlenmesi amacıyla daha sonra inşa ettirilmiştir.
   -Günümüzde İzci Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Abdulaziz Av Köşkü
Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmenler Huzurevi olarak kullanılan bina;
   -1939 yılında Prevantoryuma ek olarak ilave edilen “Sanatoryum”
   -1954 yılında ilave edilen “İhsan Mermerci Çocuk Prevantoryumu” olarak hizmet etmiştir.
Öğretmenler Huzurevi
Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 1974 yılında hizmete girmiştir.
Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
Validebağ Öğretmenler Hastanesi (Üsküdar Devlet Hastanesi Ek Birim) 1973 yılında hizmete girmiştir.
Öğretmenler Hastanesi

Haydarpaşa Lisesi 1990 yılında hizmete girmiştir.
Haydarpaşa Lisesi
Validebağ Şevket Aktalay İzci Evi 1998 yılında eski ahırların bulunduğu bölgede kurulmuştur.
İzci Evi-1
İzci Evi-2
  Saygılarımla

23 Kasım 2013 Cumartesi

Validebağ Korusu Hakkında Bilgi Paylaşımı

İstanbul'un Anadolu yakasının ikinci büyük ve hala yok edemediğimiz bir kent ormanı olması çok güzel...
Kuş cıvıltıları eşliğinde;  ayva, incir, armut, çam, akağaç, köknar, sedir, ıhlamur defne gibi çeşit çeşit ağaçlar ve  meşe palamutları arasında vakit geçirmek çok keyifli...
Ancak; yaklaşık bir yıldan beri hemen her gün düzenli olarak yürüyüş yaptığım koru hakkında, insanların yeterli bilgiye sahip olmadığını tespit ettim. Bu sebeple, koru ile ilgili edindiğim bilgileri ve çevre duyarlılığı ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. 
Validebağ Korusu;
Yaklaşık 354.076m2 yüzölçümü ile Anadolu yakasının ikinci büyük yeşil alanıdır. Birinci büyük alan 800.000m2 ile Karaca Ahmet Mezarlığı’dır.
"Kent Ormanı" statüsündedir.
İstanbul üç No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla; 1996 yılında "Birinci Derece Sit Alanı", 1999 yılında ise "Doğal Sit Alanı" olarak ilan edilmiştir.
Yaşları 15 ila 400 yıl arasında değişen yaklaşık 25 (yaklaşık 4.000 adet) tür ağaç/ağaççık ile çok sayıda bitki türü bulunduğu değerlendirilmektedir.
13 adet anıt ağaç ile 310 adet korunmaya değer tek ağaç bulunmaktadır. Bunların arasında sayıları giderek azalan sakız ağaçları da mevcuttur.
Ayrıca koruda 112 tür kuş (göçmen ve koruda üreyen) ve sincap, kirpi, yılan gibi yabani hayvan varlığı gözlenmektedir.
Mülkiyeti Hazine’ye, tasarruf hakkı Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir.
Saygılarımla